BAU DEGS Başkanı Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Gazeteci İbrahim Haskoloğlu’nun Twitch canlı yayın platformu üzerinden düzenlediği programda Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Doç. Dr. Cihat Yaycı, son günlerde E. Tümamiral Cem Gürdeniz’e yöneltilen bazı ithamlara karşı Amiral Cem Gürdeniz’in kendisi için önemli bir isim olduğunu ve istifa sürecinde şahsına ciddi desteklerde bulunduğunu ifade etti.
Amiral Cem Gürdeniz’in, Türkiye’nin deniz hak ve menfaatleri konusunda önemli gayretleri olduğunu belirten Doç. Dr. Cihat Yaycı açıklamalarına şu şekilde devam etti:
Cem Gürdeniz benim için çok değerli bir isimdir. Ben görevdeyken onun emrinde çalıştım. Benim istifa sürecimde de bana ciddi desteği olmuştu. Benim istifa sürecimde bir gazetenin benim aleyhime yönelik tutumu nedeniyle o gazeteden ayrılmıştı.
Gazeteden ayrılma nedeni, gazetenin bana karşı tutumlarından dolayıdır. Gazete konusunda Cem Gürdeniz’e yönelik iddialar/ithamlar doğru değildir. Cem Gürdeniz’in, deniz hak ve menfaatlerimiz konusunda çok ciddi gayretleri oldu. Bunu kimse inkar edemez.
Mavi Vatan meselesi ismi ne olursa olsun milli meseledir, iç siyasetin dışındadır. Onun için Yunanlılar veya başkası boşuna sevinmesin. Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip Erdoğan) demedi mi ‘’Mavi Vatan’a sahip çıkıyoruz’’ diye? Onlara ciddi bir mesaj verdi. Bunlar milli mesele, şahıslara da kâim değil. Doktrinin sahibi büyük Türk milletidir, onun için doktrine hiçbir şey olmaz.
‘’Mavi Vatan Doktrini’nin Sahibi Türk Milleti’dir‘’
Doktrinin sahibi benim gözümde Barbaros Hayrettin Paşadır, ‘’Denizlere hakim olan, cihana hakim olur’’ demiştir. Benim gözümde doktrinin sahibi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür; ‘’Denizciliği Türk’ün büyük ülküsü olarak benimsemeli ve kısa zamanda başarmalıyız’’ demiştir. Bu doktrinin sahibi sismik araştırma ve sondaj gemileriyle, çevre mühendisleriyle, balıkçılarıyla, turizmcileriyle, bu millet ve devlettir.
Onun için hiç kimseye mâl edilemez. İnsanlar gelip geçicidir, devletin ve milletin menfaati bakidir. Nasıl boğazların tapusu Montrö değilse, denizlerimizin tapusu da şahısların ve hükümetlerin değildir. Bunun tapusu yüce Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nindir.
