E. Tümamiral Dr. Deniz Kutluk: “ABD’nin Karadeniz’e İlgisi Her An Gariplikler Yaratıyor.“

0
2167
ABD’nin eski Avrupa Kuvvetleri Komutanı Emekli Korgeneral Ben Hodges, “Karadeniz’de Rusya’nın sinirleriyle oynamalıyız” diyerek, Karadeniz ülkelerine (Ukrayna, Gürcistan, Romanya, Bulgaristan, Türkiye ve Moldova) Rusya’ya karşı birleşmeleri gerektiğini belirterek, birbirlerine yardım etme ve istihbarat paylaşma çağrısında bulundu.
Hodges, “ABD de bunun bir parçası olmalı. Rus Karadeniz filosu komutanının, örneğin Sivastopol’deki yasa dışı üssünde kendini çok rahatsız hissedeceği tedbirler almalıyız.“ dedi.
Konuya ilişkin olarak Doğu Akdeniz Politik’e değerlendirmelerde bulunan E. Tümamiral Dr. Deniz Kutluk, “ABD’nin Karadeniz’e ilgisi her an gariplikler yaratıyor.“ dedi.

E. Tümamiral Dr. Deniz Kutluk’un değerlendirmeleri şu şekildedir;

”Kendileri “Yolcu”, Karadeniz Kıyıdaşları “Hancı”

ABD’nin eski Avrupa Kuvvetleri Komutanı Emekli Korgeneral Ben Hodges, bu açıklamasında kendilerinin “yolcu” ama Karadeniz kıyıdaşlarının “hancı” olduğunu atlamışlar… Karadeniz’de “yapılmasını istediği istihbarat değişiminin” 2001’lerden bu yana 20 yıldır yapılmakta olduğunu da herhalde izlememişler.
Güven ve Güvenlik Artırıcı İşbirliği Programlarının yürütüldüğünü, Sahil Güvenlik Komutanlarının işbirliği içinde kaçakçılık ve diğer yasa dışı işlemlerle koordineli olarak mücadele ettiğini, Karadeniz’de kıyıdaş donanmaların katılımı ile bir İşbirliği Görev Grubu (Blackseafor)’nun 2001’den bu yana faal olduğunu, 2004’den bu yana Karadeniz Uyum Harekatının (Black Sea Harmony) da donanma unsurları arasında yürütülmekte olduğunu da ya bilmemekteler ya da görmezden gelmekteler.
İkincisi akla daha yatkın gibi duruyor. Ayrıca, Karadeniz kıyıdaşları aralarında deniz yetki alanları paylaşımını da tamamen dostça bir düzen ile sonuçlandırmışlar ve kesinleştirmişlerdir. Ekonomik, çevre ve diğer alanlardaki insani iş birliği de değişik katmanlar halinde Karadeniz’de kıyıdaşlar arasında yoğun olarak sürmektedir.

“Karadeniz’de Rusya Kıyıdaştır“

Anlaşılmayan bir nokta da şudur: Karadeniz coğrafyasında Rusya kıyıdaştır. Bu Rusya diğer kıyıdaşlarla komşuluk ilişkisine sokmaktadır ve coğrafyanın değiştirilmesine imkan olmadığına göre bu durum süregelecektir. ABD, acaba gelip Karadeniz’in iş birliği ortamını kutuplaştırdıktan sonra bölgeden ayrıldığında geride kalanların nasıl iş birliğine devam etmesini ummaktadır? Yoksa amaç bu iş birliğinin bozulması mıdır? ABD, Karadeniz harekat alanında Rusya ile güç kullanılacak bir mücadelenin yapılmasını mı amaçlamaktadır? Bunun öncülüğünü mü yapmaktadır? Bu başarılabilir mi görülmektedir?
ABD NATO’nun Brüksel’deki organı NATO-Rusya Konseyine ki 17 yıl 17 alt alanda Rusya ve müttefikler arasında etkin iş birliği sağlamıştır, tekrar işlev kazandıracak adımlarla ve doğrudan Rusya’ya karşı her neyse yakınmalarını açıklasa daha az maliyetli ve barışçı olmaz mıdır? ABD NATO-Rusya iş birliğinin temeli olan 1997 NATO-Rusya Kurucu Senedi (Roma) ve devamındaki askeri ve siyasi müttefikler arası kurulmuş Rusya ile iş birliği mekanizmalarını yok mu saymaktadır?
Bu ihtimal de akla şu suali getirmektedir: ABD tavırları ABD Avrupa Komutanlığının “milli çıkarlarını” mı yoksa ABD’yi bir NATO müttefiki olarak “ittifak kaygıları yönünden” mi ilgilendirmektedir? Bu sualler şüphelerin olduğu ortamlarda ortaya yanıtları ile çıkmak durumundadır.

“ABD, Fütursuz Adımlar Attı“

Acaba Rusya’dan rahatsızlıklar Ukrayna’da 2014 olayları ile Yanukoviç görevinden aniden uzaklaştırılmamış olsaydı doğabilir miydi? ABD, bölgede acılar çekilmesine yol açacak fütursuz adımlarını dikkatle kontrol etse daha az yıkım olmaz mıydı? Irak’ta, ABD saldırılarına gerekçe gösterilen ‘Kitle İmha Silahları vardı sandık’ denilerek işin içinden sıyrılmak kolaycılığı Karadeniz’de de işler mi sanılmaktadır?
Ben Hodges, Ukrayna’nın anti-gemi füzelerini alma kararı ile ABD’nin Romanya’ya keşif ve saldırı amaçlı MQ-9 Reaper insansız hava araçlarını yerleştirmesinin, bölgede üstünlüğü ele geçirmeye yardımcı olacak önemli adımlar olduğunu söylediği ise akla şunu getiriyor: Rusya’nın, Kırım Savaşı’ndan (1856) bu yana büyük bir dikkatle korumaya özen gösterdiği Karadeniz kıyılarına karşı sahiden de daha büyük güçlerle müdahale ederek askeri sonuç alabilmeyi bir askeri düşünür kendinden şüphe etmeden ileri sürebilir midir?
Yani, Emekli Korgeneral Hodges sözlerinize biraz itina lütfen… Yanıttan çok sual üreten sözlere hele…