Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki ‘NAVTEX Stratejisi’

0
1790

Navtex (Navigational Telex- Denizcilere Duyuru), denizcilere, meteoroloji tahminleri, seyir bilgileri, aciliyet, emniyet ve denizde çalışma yapılan sahalar hakkında otomatik olarak yazılı bir şekilde bilgi veren haberleşme cihaz sistemidir. Ülkelerin Deniz Kuvvetleri, yapacağı eğitim ve tatbikatların bilgisini önceden duyurarak bu sahalara girilmemesi konusunda uyarılarda bulunuyor. Navtex ilanı, Navtex cihazı üzerinden yapılan bildirimleri ifade eder.

Navtex, Uluslararası Denizcilik Organizasyonu’nun (IMO) ve Küresel Denizde Tehlike ve Emniyet Sistemi’nin (GMDSS) bir parçasıdır. Mesajların yazılı olarak gönderilmesi, daha sonrada da mesaj üzerinde çalışabilmeyi mümkün kılar. Avantajı ise, ihtiyaç duyulan bilgilerin operatör tarafından seçilebilmesi ve istenmeyen bilgilerin bastırılmamasıdır. Bununla birlikte tüm gemiler tarafından alınması zorunlu olan bilgilerin daima dökümü alınacaktır.

Türkiye ve NAVTEX Uygulaması

Türk karasularında Navtex Mesaj ve Seyir duyuruları Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir, Hidrografi ve Oşiongrafi Dairesi Başkanlığı tarafından Antalya, Samsun, İstanbul ve İzmir yayın istasyonlarından çıkarılmaktadır. Seyir duyuruları Sivil – Askeri tüm Gemi ve Tekneler için bağlayıcı niteliktedir. Bu duyurular aynı zamanda Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü Web sitesinde de yayınlanarak denizcilerin güvenli seyirleri garanti edilmektedir.

Akdeniz’de Uygulanan NAVTEX’lerin Türkiye-Yunanistan İlişkilerine Etkisi Nedir?

Türkiye’nin Oruç Reis sismik araştırma gemisini hidrokarbon arama çalışmalarına devam etmek üzere Doğu Akdeniz’e göndermesi ve yeni Navtex ilan etmesi sonrası Yunanistan Silahlı Kuvvetleri’nin teyakkuza geçtiği açıklanırken, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Yunanistan’ın bu faaliyete itiraz etmesinin hukuki dayanağı olmadığını ve sivil bir gemiye askeri müdahalede bulunulmasına izin verilmeyeceğini açıkladı.

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri Türkiye ile Yunanistan arasında gerilimi tırmandırmaya devam etmektedir. AB’nin Doğu Akdeniz’de yaşanan gerginliğin diplomatik yollardan çözülememesi halinde Türkiye’ye yaptırım uygulanabileceği açıklamasına Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay yaptığı açıklamada, “Doğu Akdeniz’de kendi kıta sahanlığımız içerisinde yürüttüğümüz faaliyetler konusunda, AB’nin bir yandan diyalog çağrısı yaparken diğer yandan başka planlar içinde olması samimiyetsizliktir” ifadesini kullandı. Oktay, “Bizler barış ve diplomasi dilini iyi biliriz ancak mesele Türkiye’nin hak ve menfaatlerini korumaya gelince gereğini yapmakta tereddüt etmeyiz” sözlerinin de altını çizdi.

Yunan gazetelerinde “Erdoğan, Oruç Reis gemisini Türk savaş gemileri eşliğinde Yunan kıta sahanlığına göndererek Yunanistan’ı test ediyor. Oruç Reis, Yunan savaş gemilerinin ‘Bölgeden uzaklaş!’ anonslarını duymazlıktan geliyor” gibi ifadeler yer alıyor. Yunanistan, Türkiye’yi Meis, Rodos ve Girit gibi adaların kıta sahanlıklarını görmezden gelmekle suçluyor.

Oruç Reis gemisinin Türk savaş gemileri eşliğinde bölgeye gönderilmesinin barış ve istikrarı tehlikeye attığını belirtiyor. Türkiye’nin ilan ettiği Navtex koordinatlarının Yunan adaları kıta sahanlıklarının sınırlarında bulunduğundan Yunan Silahlı Kuvvetleri’nin teyakkuz durumuna geçirildiği belirtiliyor.

Ankara’nın bundan sonraki süreçte Oruç Reis, Barbaros Hayreddin Paşa ve Yavuz araştırma gemileriyle Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini sürdürmesi, bunları yaparken de Deniz Kuvvetleri aracılığıyla koruma sağlamaya devam etmesi bekleniyor. Kısacası, Türkiye’nin Navtex ilanları Yunanistan tarafından hoş karşılanmamaktadır. Yunanistan’ın diplomatik yolların tıkandığı durumlarda yaptırım çerçevesinde hareket edeceklerini açıkça belli etmiştir ve arkasına AB gibi ülkeleri almıştır.

Sonuç Olarak;

Söz konusu Navtex anlaşmazlıklarının temel kaynağı Doğu Akdeniz bölgesinde deniz yetki alanlarının sınırlandırılması ve Yunanistan’ın maksimalist deniz yetki alanları iddialarını oluşturan “Seville haritası” tartışmasıyla bağlantılıdır.

Böylece Türkiye, Antalya körfezine hapsedilmek isteniyor. Konu doğal gaz olmaktan çıkmıştır. Türkiye için bir güvenlik meselesi haline gelmiştir. Türkiye’nin bu hayati sorunu ile ilgili sonuna kadar mücadele etmesi gerekmektedir. Önce diplomatik açıdan müdahale etmesi gerekmektedir, sonra Silahlı Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri ve Donanması ile hazır olmalıdır. Türkiye’nin hak ve menfaatlerinin bulunduğu yerlerde Navtex ilan etmek suretiyle buraların Türkiye’ye ait olduğunu açık ve net bir şekilde belirtmektedir.

Buna karşılık Yunanistan’ı arkasındaki AB varlığı özellikle Fransa desteği mevcuttur ki Fransa, Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de ve Afrika da hatta Ortadoğu da rakip olarak görmektedir. Kolonyal durumunu devam ettirmek istemekte ve bunun için de Yunanistan’ı kullanmaktadır. Yunanistan da Türkiye’ye karşı yeni bir cephe oluşturmak istemektedir.

Türkiye kendi menfaatlerini düşünmeli, hem suyuna hem de suyun altındaki ve üstündeki hakları dahil olmak üzere tüm haklarına sahip çıkmalıdır.

Yararlanılan Kaynaklar