BM Tahıl Girişimi Koordinatörü Amir Mahmoud Abdulla, tahıl anlaşmasının sürekliliğinin sağlanması bakımından Türkiye’ye güvendiğini söyledi.
Anadolu Ajansına röportaj veren Abdulla, tahıl koridoruyla ilgili son gelişmeleri ve Türkiye’nin tahıl anlaşmasındaki rolünü değerlendirdi.
BM Karadeniz Tahıl Girişimi Koordinatörü Abdulla, tahıl anlaşmasının sürdürülmeme durumuna ilişkin, “Türk hükümetinin bu anlaşmadaki tüm taraflarla çalışabilecek ilişki, yetki ve etkiye sahip olduğunu düşünüyorum. Tarafların iyi niyetleri ve Türkiye’nin desteğiyle anlaşma yenilenecektir.” değerlendirmesinde bulundu.
Abdulla, Türkiye ve BM’nin Karadeniz Tahıl Girişimi’nde birlikte hareket ettiklerinin altını çizerek, Ankara ziyaretinde “Türkiye’ye süreç boyunca sarf ettiği efordan ötürü teşekkür etmek istediğini ve Türkiye’nin rolünün hem bölgesel hem küresel anlamda çok önemli” olduğunu söyledi.
İstanbul’da tahıl ürünlerinin güvenli transferi için kurulan “Müşterek Koordinasyon Merkezi”nin şimdiye dek çok iyi bir iş çıkardığını belirten Abdulla, mevcut durumda 129 kargo gemisi vasıtasıyla yaklaşık 3 milyon ton gıda ve çeşitli tahılın üç Ukrayna limanından dünyaya sevk edildiğini aktardı.
Abdulla buna karşılık bu sevkiyatların yapılması için varılan tahıl koridoru anlaşması için tayin edilen sürenin 120 gün olduğunu ve anlaşma hükümlerinin doğrultusunda taraflardan biri itiraz etmezse kasımda anlaşmanın otomatik olarak uzatılacağını belirtti.
“Tahıl anlaşması tarafların iyi niyetleri ve Türkiye’nin desteğiyle yenilenecektir”
Buna karşılık bu anlaşmanın yenilenmesini arkalarına yaslanarak bekleyemeyeceklerini kaydeden Abdulla, anlaşmanın yenilenmesi için çaba göstermeleri gerektiğini ve tüm tarafların bunu kabul etmesini beklediğini kaydetti.
Abdulla anlaşmanın uzatılmaması durumunun ortaya çıkması halinde Türkiye’nin oynayabileceği role dikkati çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Açıkçası, taraflar arasındaki ilişkide aniden bir kötüleşme görürsek ve taraflardan biri girişimden ya da anlaşmadan çekilmeye karar verirse tahıl anlaşması otomatik olarak yenilenmez. Ama bu noktada Türkiye’deki sevgili dostlarımıza güveniyoruz. Türkiye hükümetinin bu anlaşmadaki tüm taraflarla çalışabilecek ilişki, yetki ve etkiye sahip olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden umutluyum. Türkiye’nin Savunma (Hulusi Akar) ve Dışişleri Bakanı (Mevlüt Çavuşoğlu) ile görüştükten sonra daha da umutluyum. Onlar da temelde anlaşmanın uzatıldığını görmek istediklerini söylediler. Bazı rötuşların yapılabileceğini söylediler. Türkiye’nin bu girişimin kararlıkla arkasında olduğuna inanıyorum. Tarafların iyi niyetleri ve Türkiye’nin desteğiyle anlaşma yenilecektir.”
“Tahıl koridorunun açılmasıyla gıda fiyatları düştü”
Abdulla, tahıl koridorunun sadece bir ülke grubuna yiyecek götürmek amacıyla açılmadığını, ticaret yolunu yeniden oluşturmak amacıyla açıldığını belirterek, “Bu yolun açılmasıyla küresel gıda fiyatlarının düştüğünü söyleyebiliriz. Ve küresel gıda fiyatlarının düşmesi, daha fakir ülkelerin daha fazla gıda alabileceği anlamına gelir. Böylece eskisi kadar para ödemek zorunda kalmazlar.” dedi.
Tahıl koridoru girişiminin birçok farklı faydasının olduğunun altını çizen Abdulla, “Bunu Afrika’nın bazı bölgelerinde gördük çünkü fiyatlar düşüyordu. Tahıl depolayan insanlar satmadan önce fiyatların yükselmesini umuyordu. Ve sonra aniden fiyatların düştüğünü gördüler. Böylece ürünlerini sattılar ve daha fazla tahıl pazara geri dönmüş oldu. Dolayısıyla bu koridorun sonuçları ve kazanımları, koridorun kendisinden gelen ürünlerin bile ötesine geçiyor.” dedi.
Abdulla, tahıl koridorundaki işleyişinin oldukça zorlu bir operasyon olduğuna dikkati çekerek, tüm bu süreçlerin işleyişinin daha da geliştirilmesinin mümkün olduğunu vurguladı.
“Rus gıda ürünlerinin sevk edilmesinde en büyük engellerden biri gemilerin sigorta yapılmaması”
Gıda krizinin aşılması için yapılan çabaların öneminin altını çizen Abdulla, “Bu girişimlerin önce tasarlanması, ardından müzakere edilmesi ve ardından onaylanmasının nedeni, hem Ukrayna tahılını hem de Rus tahılını ve gübresini piyasaya geri getirmenin çok önemli olmasıydı. Karadeniz Tahıl Girişimi kapsamında sevkiyatların gerçekleştirildiği üç Ukrayna limanından gelen ürünlerin büyük çoğunluğu Ukrayna menşeli. Rus tahılının ihraç edilmesi için işlemlerin öncelikli olarak Rus limanlarından yapılması gerekir.” dedi.
Rus ürünlerinin sevkiyatı için bazı zorluklarının mevcut olduğunun altını çizen Abdulla, “Bunlardan bazıları sevkiyatı gerçekleştirecek gemilerin sigorta yapılmasında yaşanan güçlükler. Bazıları finansal kısıtlamalarla ilgili ve tüccarların ödeme yapmaları için de yeniden güven duymaları gerekir. Bu nedenlerle henüz Rus limanlarından yeterince Rus tahılı veya gübresi sevkiyatı yapıldığını görmedik.” dedi.
“Başka anlaşmalar için güven oluşturulabilmeli”
Avrupa’da yaşanan enerji krizi sonrasında tahıl koridoru anlaşmasına benzer bir anlaşmanın enerji alanında yapılma ihtimaline ilişkin görüşleri sorulan Abdulla, şunları kaydetti:
“Karadeniz Tahıl Girişimi benzersiz bir yapıda. Açık bir çatışma içinde olan iki ülke arasında, hala çatışma bölgesinin bir parçası olan bölgede hareket etmek için anlaşmaya varmak gerçekten eşsiz bir başarı. Yani, biz girişiminin bir kısmında anlaşmalar yapmayı başardık, bu doğrudan diğer alanlardaki anlaşmalarda iyileşmeye yol açar mı? Bunu söylemek zor fakat bence yapılabilecek bir şey, ülkeler başka konular üzerinde tamamen anlaşamasalar dahi, bu anlaşmaların yapılabileceğini göstermek için güven oluşturulabilmesidir. İnsanlığın iyiliği için bu anlaşmanın olmasını umuyorum ancak olacağını sanmıyorum.”
Anadolu Ajansı (AA)